Bazı depremlerin 21 bin 600 km/saate ulaşılabilen dalgalar yaydığı belirlendi. Araştırma artçı sarsıntılarla ilgili çok önemli bilgileri ortaya çıkardı.
PARİS - Fransa’nın Grenoble Joseph Fourier Üniversitesinden Michel Bouchon ve ekibinin yaptığı araştırma, bazı depremlerin 21 bin 600 km/saate ulaşılabilen dalgalar yaydığını, bu depremlerde artçı sarsıntıların ana fayda meydana gelmediğini gösterdi. Araştırmada, kısa zaman önce Çin’de meydana gelen gibi depremlerin çoğu zaman iki plak arasındaki sürtünmeden kaynaklandığı belirtilirken, bazı depremlerin ise 1999’da Gölcük depreminde olduğu gibi bir plağın diğerine göre yatay biçimde kaymasıyla meydana geldiği ifade edildi.
Michel Bouchon, “Bunlar, kırılmanın çok hızlı olduğu, büyük deprem dalgalarının yayılma hızından daha hızlı olan depremler. Bu kısa zaman önce fark ettiğimiz bir olay” diyerek hızlı kırılmanın, dalgalar halindeki enerji transferini ve yer hareketini değiştirdiğini söyledi.
Michel Bouchon, Kandilli Rasathanesinden Hayrullah Karabulut ile fay zonunun özellikle depremden sonra sakin olduğunu ve artçı sarsıntıların bu bölgeden uzakta, kırılmayla faal hale gelen artçı oluşumlar üzerinde meydana geldiğini gördüklerini belirtti.
Bouchon ve Karabulut, artçı sarsıntıların, daha önce faal olmadığı düşünülen bazı fayların depremle kısmen yeniden faal hale geldiğini gösterdiğine dikkati çektiler.
Bouchon, Türkiye’deki Kuzey Anadolu fay hattı, Kaliforniya’daki San Andreas fay hattı ve Tibet’teki depremlerin iki plaktan birinin diğerine göre yatay biçimde hareket etmesiyle meydana geldiğini belirtti.
Araştırmanın olayları daha iyi anlamaya yardımcı olabileceğini söyleyen Bouchon, dalgaların yayılması ve depremlerin artçı sarsıntılara ilişkin sonuçlarının kesinlik kazanması için daha fazla büyük depremin gözlenmesinin gerektiğini de söyledi.
Araştırma, Amerikan Science dergisinde yer alıyor.
ntvmsnbc